30 Nisan 2014 Çarşamba

TEBESSÜM ETTİ GİTTİ.

Biraz kilo almıştı onu fark ettim ayrı kalmak yaramış. Beni fark edene kadar tebessüm ederek telefon konuşması yapıyordu. Dudağının kenarında gülünce oluşan o çizgi için uzaklaşmıştım ondan.  Öyle ki karşısındakini de gülümsetebiliyordu. Bir defa parmaklarımda dokunup bir buse hatıra bıraksaydım dedim birçok kez ve sonra iyi ki olmamış öyle bir şey. Ne gerek vardı. İstemeyerek hatırlayacağı bir sürü anı bırakmıştım ona. Bu benim ona karşı oluşturduğum duvarları zorlamasının çabasından kaynaklıydı ve sonra fark etti beni. O çizgi kayboldu. Şaşkın bakışlarında arkamı dönüp eve girdim. Pencereden baktığımda gözleri kapıda rüya mı, gerçekten o muydu, benzettim mi yoksa sorularını gördüm. Telefonun diğer ucundaki dakikalar önce gülerek konuştuğu adama sesleniyor olmalı ki toparladı kendini ama gülmedi yine tesadüfen gitmek için adım atacaktı ki gözlerime takıldı gözleri. Telefon konuşmasına son verip beni izledi. İki dakika sürmemişti gözlerimize döküldü kalpten geçenler. Bir adım bana gelse bir daha tesadüfen de göremeyeceğinin farkına vardı. Tebessüm etti, gitti.